Ana içeriğe atla

Franz KAFKA - Dava

Dava,manası derhal anlaşılmayacağından,bir kaç kademede okunması gereken bir kitap.Bununla beraber,birinin diğerini saf dışı etmediği iki yorumu vardır:psikolojik ve teolojik.Psikolojik yorum, başlangıç noktasını,Kafka'nın hayatından ve mütehakkim babası karşısındaki aczinden alır.

Kafka, hayatı boyunca tenkit  edildi ve her zaman kusurlu bulundu.Joseph K'nin içinde bulunduğu çaresizlik,bu hisleri anlatıyor:

Her şeye adil adalet peşine düşmüştür.Kanunun ne olduğunu bilmez.Bilse bile anlamaz.Bu dünya kendisine eziyet çektirdiğinden,K., kadınlarla düşüp kalkarak kendini avutmak ister.Fakat onlarla kurduğu ilişkilerde de genellikle beceriksizdir.Yapabildiği kadarı ile kendisini,dünyanın iş ve bankacılık ortamına verir.Ama yargılama geliştikçe bu savunma hatları da parçalanır.Sonunda,mahkeme onu yıkar.


Diğer bir psikolojik yorum,Dava'yı, bir kabusmuşçasına ele alır ve bu açıdan inceler.Kitapta, dünyada olup bitenleri andıran çok sayıda sahne var:İlk bakışta önemsiz veya esrarengiz görünmekle beraber meşum hadiselere göre hareketler.Alelade vakaların birden bire dehşet saçtığı,birbiriyle kaynaşmış veya yer değiştirmiş sahneler.K., sıradan bir bankanın veya binanın kapısını açtığı zaman,Mahkemenin günlük işlerini yürüttüğü bambaşka bir dünya ile karşılaşıyor.


Böyle hadiselerle satha çıkmaması için bastırılan endişelerin,normal hayatın savunma hattını gelebileceği ve kendisinden şüphelenilmeyen -şuuraltı dünyasının karanlıklarına götüren-  bir kapıyı açabileceği isteniyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beecher Stowe - Küçük Prenses

Sarah, Hindistan'da doğmuş ve eğitim görmesi için İngiltere'ye getirilen küçük bir kızdır. Londra'da yerleştirildiği yatılı okul onun için aynı zamanda bir yaşam okulu olur.İnsanların değişik durumlar karşısında takındıkları iki yüzlü tutumla tanışır orada;zenginlik karşısında gösterdikleri yapmacık sevgileri ve yolsuzluk karşısındaki  acımasızlıklarıyla... İnsan,yaşamı olayların içinde tanır ve öğrenir.Yaşama tutunma gücü,direnç en önemli yol arkadaşıdır bu olaylar sırasında.Sarah'ın iki önemli arkadaşı daha vardır;kitaplar ve yanından hiç ayırmadığı oyuncak bebeği Emily... Evet,yaşamda bazen işler kötüden iyiye;bazen de iyiden kötüye gider.Bu kitapta,sevimli ve iyi yürekli küçük bir kızın iyiden kötüye giden,ama hep kötü kalmayan yaşamı anlatılıyor.Kitabı okurken,"İyi kalpli ve iyi düşünceli olmak her zaman kazandırır." diyorsunuz bir kez daha. İyi okumalar.

Psikopat 3 - Mihri Mavi

Gençlik romanlarındaki liseli aşıklar modası devam ediyor.Mihri Mavi'nin oluşturduğu Psikopat serisi başarısına kaldığı yerden devam ediyor.Serinin üçüncü kitabında ise Buket yaşananlardan uzaklaşmak adına Antalya'ya gider fakat Onur'un tehditlerinden kurtulamaz.Sığınacak bir liman ararken tekrardan Bahadır'ın eline düşer.Bu yapmaması gereken bir hatadır.Diğer taraftan Kağan Buket'i yeniden kazanmaya ve kendini affettirmeye kararlıdır.  Psikopat 3 alıştığımız Buket Kağan aşkının dışında okurlara Cansu ile Emre'nin hikayesini de sunuyor.Gençlerin aralarında yaşadıkları aşk sorunları bir anlamda günümüz gençlerinin yaşadıklarını bire bir aktarıyor.

Guguk Kuşu - Ken Kesey

Günümüz insanının toplumla çelişkilerini ortaya koyan bir roman.Kimin dediği olacak? Toplumun mu,gönlüne göre yaşayanın mı?Bir akıl hastanesindeki özgür ruhlarla disiplin sağlamaya çalışan yönetim arasındaki mücadeleyi olağanüstü bir ustalıkla anlatan Ken Kesey,bu yapıtıyla Amerikan "karşıt kültürünün" efsanelerinden biri oldu. Roman 1975 yılında Milos Forman tarafından sinemaya aktarıldığında,başta delişmen dalavereci MCMurphy rolüyle şeytani ver karizmatik oyunculuğunun temellerini atan Jack Nicholson ile katı ve sadist ruhunu taş bebek güzelliğinin altında saklayan Louise Fletcher olmak üzere,film 5 Oscar ödülü kazanarak,bir başyapıt haline geldi.